27

Devrimim; Seninle tanışmamızı gözlerine borçluyuz. “Ne kadar koca gözlerin var” demiştim. Sonrası zaten ben, sen, Gökçen muhteşem üçlü olduk. Seninle geçen bütün anılarım güzel. Bir dost ancak bu kadar güzel dost olur. Her darlığa düştüğümde “ Olsun Yaseminim var ona giderim.” Derdim hele ki hasta olduğumda nasılda baktın bana, iyi ettin beni. Yavrum o minik bedene nasıl taşıttım koca valizi. Hiçbir iyiliğini unutmayacağım. Her şey iyi hoştu da insanın toprağının yakın dostu olması kadar güzel bir şey yoktur be güzel gözlüm. Senle özel şeyleri herkesin önünde hiç çekinmeden konuşuyorduk, en güzel tarafı dostluğumuzun bence. (kurmanci sağ olsun. Her nekadar beni anlamasanda:))) Çoğu insanın beni anlamadığı zamanlarda sen anladın. Hele evinize geldiğim zamanlar derdim tasam kalmazdı. Taklitlerinle kırıp geçirdin bizi. Marifetlerin saymakla bitmez. Horon mu dersin, mezdeke mi dersin, halay mı dersin… Konuşmasına kurban olduğum Yaseminim….”Ayy dilemin” deyişini hiç unutmayacağım. Sanırım sende ucuz diye sizi zorla pizza yemeğe götürdüğümü unutmazsın:)). Laf salatası değil taa içimden kopup gelen bir duygu  bu: sen olmazsan, Gökçen olmazsa hiç gelmezdi zaman, geçsede çok boş anlamsız geçerdi. Hayatıma anlam kattığın için, üniversite yıllarımı renklendirdiğin için, dostum olduğun için çok mutluyum. Renk cümbüşüm benim. Güzeller güzeli, sivri dillim, açık sözlüm, bebek yüzlüm kardeşim beni unutmayacağını ve ölene dek görüşeceğimizi temenni ediyorum. İyi ki o arka sırada otururken gördüğüm kız olarak kalmadın miniciğim:(( çok duygulandım yaa. Beni unutma, hiç unutma senin hayatımdan çıkmanı istemiyorum bebeğim:((.
KARA KIZANIN GÜLSÜM


Yaseminim... Canım dostum.İkimizde geçişle geldiğimiz bu fakülteye önceleri çok yabancıydık, ortamla sınıftakilerle ilgili sorularımız vardı.Bir bilgisayar dersinde güzel gözlü bir kızın bakışından çok etkilendim,tanıştık ve hayatımın vazgeçilmezi oldu. Canım benim seninle o kadar şey paylaştık ki o zamandan bu zamana kadar o kadar güzel o kadar keyfli anlar yaşadık ki asla unutamam... Sen benim küçüğüm minik meleğimsin hiç kıyamam sana ya... Sınıftaki daimi yerimiz olan kapı önü ya da kaloriferin önündeki sohbetlerimiz, ordan olayları yorumlayışımız,sonra acaba duydu mu diye endişelenmemiz senin olayları anlatışın yorumların beni gülmekten öldürüyordu canım benim ya... Esprilerinle sen benim neşe kaynağımdın özellikle bardak:) seninle konuşmak, bir şeyleri paylaşmak o kadar zevkli o kadar eğlenceli ki en mutsuz zamanlarımda beni kendime getirdin. Bir şey anlatınca ya da kötü espri yapılınca ki bakışın, böyle düz durak yaptığın yorumlar, benzetmeler, derslerde can sıkıntısından kendimizden geçmemiz, okul çıkışlarında merkeze gidip kendimizi pizza ile ödüllendirmemiz:) vitrinlere bakarak yorumlar yapmamız, beraber sinemaya gidip gündemden de uzak durmamamız:) tabii orda da dükkanları gezmemiz senin orda ki yorumların paha biçilmezdi. Staja geç kaldık mı diye koştura koştura gelip hocanın imza attırıp bizi yollamasından duyduğumuz sevinç:) ortak problemlerimizden dolayı mesajlaşıp beni teselli etmen üzülmemem için bana yüreğini açman ve biraz da olsa unutmak için yaptığımız benzetmeler:). Hayatımdaki üzüntülü olduğum zamanlarda beni teselli etmen hep destek olman her durumda bana ulaşman asla unutulmaz sen benim ilcım gibiydin canımın içi... Hiç hatırlamak istemiyorum,  hastalanmıştın ya o gün hayatımın en kötü günlerinden biri olmuştu minik kuşum benim nasıl da kötüydün elim ayağım birbirine girdi acını inan içimde hissettim bir şeyler yapamamak etraftakilerin duyarsızlığı beni kahretti ama sonra sen toparlanıp bana sıcacık bakınca kendime geldim içim ısındı. Hani yağmurlu bir gün olur içine kasvet dolar için sıkılır sonra güneş açıp gökkuşağı olur çok sevinirsin ya inan bende kendine gelince ve her sınıfa gelince seni gördüğüm zaman aynı sevinci yaşıyordum sen benim gökkuşağımsın... Hem çok renklisin hem de umut dolu sevgi dolusun... Aralarda havuz başına gidip yemek yememiz günün kritiğini yapmamız, aşçıya arada selamlarımızı göndermemiz:) garsondan çay istemek için verdiğimiz mücadelemiz:) senin vazgeçilmez ikilin çayın ve simitin:)bahar gelince kafamızı dağıtmak için Alaaddin deki oturmalarımız, yürüyerek keyifli keyifli sohbet etmemiz her yerde kahkalarımızın çınlaması,tabii ki yolda güzel gödüğümüz ağaçların,manzaraların yanında durup o anı ölümsüzleştirmemiz,canım ya bana doğum günü süprizi yapmak için nasıl da gayret etmiştin hem benden saklamak için hem de hediyemi saklamak için:) o hediyemi saklamak için verdiğin mücadele o gün bütün zaferin bize dönüp bakması bizim kahkalardan kopmamız hayatımda hiç unutamamdığım zamanlardan... Daha neler neler yaşadık her günümüz ayrı bir güzellikteydi gerçekten hepsini hissediyorum. Bitanecik dostum umarım hayat sana gözlerin ve kalbin kadar güzel, neşeli, güzel sürprizlerle dolu bir yol sunar. İnşaallah o güzel kalbini kimse kırmaz, incitmez, bakışın mahsunlaşmaz dostluğunu yüreğini benimle paylaştığın için ve hep yanımda olduğun için çok teşekkürler... Bundan sonra da hep ol:) hayatın halay çekerkenki gibi hareketli keyifli zevkli geçsin:) seni çooookk tadellemden bile:) çoook seviyorum iyi ki hayatımda oldun iyi ki seninle güzellikleri dostluğu paylaştım bebeğim...  
                                                                                                                          SARI CİVCİVİN GÖKÇEN

Çok Değerli Biricik Kardeşime, Biliyorum ki bunu okumaya başladığında komik bir şeyler arayacaksın:)), bulacaksın da:)). Şu  hayatta “ kardeşim” diyebildiğim çok az insan var ve sen biran bile düşünmeden kardeşim dediğim insanlardan birisin. Biran bile arkadaşlığımdan, dostluğundan şüphe duymadım. Çok iyi, saf bir kalbin var. Çok iyi bir arkadaş, arkadaştan öte kardeşsin. Kimi zaman güldük kimi zaman (ağladık dememi bekleme:))) oturup saatlerce insanlardan bahsettik:)). Bazen de oturmadan bol bol halay çektik. “Samoo” deyişin hala çınlıyor kulaklarımda. Liseden kısa demeçler: Ufaklık Yasemin, Titanic İnci, Keçel Samo, Ateist Evren, Kıvırcık Deniz (kot pantolon altına sivri burunlu ayakkabının mucidi Deniz:))) Fazla uzattım galiba (saçmaladım). Bundan sonraki hayatında (Allah benim gibi insanlar çıkarsın karşına) mutluluklar diliyorum. Umarım dünyanın en mutlu insanı sen olursun. Kendine (aynaya ) iyi bak. Tabi boyun yetişirse:)). Bu arada annenin ellerine sağlık gönderdiği o güzel yemekler için.
                                                                                                                                      ABİN SAMET

Sayeme, Bir insana yıllık yazmak zor olur mu bilmem ama söz konusu olan kişi sensen çok zor oluyor… Zor olan da senin gibi “küçük ama çoooook etkili” birini kelimelere sığdırmak:))… Sekiz yıl oldu be sayem ne çabuk geçti nasıl geçti bu yıllar… Liseden bana en büyük hediye, kardeşim, canımsın sen. Ve işteee benim Sayemim, adı gibi güzel Yasemin … İsmini aldığı çiçek kadar güzel ve gururlu, kırılgan yapısının altında dimdik duruşu, güçlü, her an yeni güzelliklere kapı açtıran sabırlı, güçlü, iyi kalpli (benim kadar olmasa da:))), tuttuğunu koparan Minik Yasemin (gerçi rivayetler boyu kadar da yerin altında olduğunu göstermektedir:))). İsmi gibi güzel kalpli, çevresine mutluluk, gülücük, sevinç, DOSTLUK ve VEFA aşılayan canım Kardeşim, Dostum… ebediyen dostumsun yüreği güzel KÜÇÜĞÜM.Bana o güzel yüreğinde yer açtığın için yıllardır ailem gibi sevdiğim o güzel ailenin kapılarını bana açtığın için binlerce kez teşekkür ederim. Ömür boyu mutlu ol inşallah kimse seni kırmasın, üzmesin inşallah. Seni çoooooookkkkk seviyorum bidenem:)).
                                                                                                                                                           SUNİYE


Dünyanın En Güzel Yasemin Çiçeğine, Seni biraz geç tanıdım ancak hiç unutulmayacak dostlarım arasında yer edindin. Şimdi sen diyeceksin “ Ben yer edinmeyecek bir insan mıyım?” İşte bende bu tür sözlerini, Cem Yılmaz’a taş çıkartan orijinal taklitlerinle ömrümüze neşe katışını, bi klama Zeynebıra pır govend leyzkırınate, güleryüzünü, sabrını ve tabi her şeyden önemlisi annenin ciğer taplamasını:)) hiç unutmayacağım. İyi ki seni tanımışım. Huda canete netsine:)) (Allah canını almasın)
                                                                                                                                                                                                             NURİ YILDIZ


Sınıfımızın komik, sevecen, sivri dilli, hocalara meydan okurcasına da lafını esirgemeyen cesur arkadaşıGülsüm ve Gökçen ile yaptığınız komiklikler, neşeli tavırların, her hafta staj okuluna gitmelerimiz, yol    sohbetlerimiz …
Hoş sohbetin ve sevecen tavrınla o kadar şirinsin ki … )Seni iyi ki tanımışım. Hayatın boyu esprilerinin tüm hızıyla devam etmesi ve yüzünün hep gülmesi dileklerimle…                                                                                                                                              MERYEM KÜÇÜKCELASUN


Sevgili Arkadaşım Yasemin,Seni hep o çok iyi yaptığın oyunculuklarla ve sempatik halinle hatırlayacağım. Özellikle de önemli gün ve haftalarda oynadığın köylü kadın rolü ve “Şeytanın Stajyeri” adlı tiyatro oyunundaki canlandırdığın harika rolle aklımda kalacaksın. Umarım hayatın sana verdiği rolü de layıkıyla yerine getirip mutluluklarla dolu bir hayat sürersin. Sevgilerle sevgili arkadaşım:))
                                                                                                                                                                 MUSTAFA YÜKSEL


Kader arkadaşım diyorum sana. Aslında Hacer, sen, ben üçümüzde aynı şeyleri yaşadık değil mi? Kars’ın karında, çamurunda, eğitimin yokuşunda hiç kimse yokken bizler vardık. Birbirine destek olan, yoldaş olan 12 kız. Sen bizden önce terk ettin oraları ama kader bizi ayırmadı bak yine aynı noktada, Konya da buluşturdu. Orası da güzeldi, burası da güzel ama en güzeli neydi biliyor musun? Siz… Benim için ayrı zamanların ayrı yerlerin aynı hatırası olarak kalacaksın. Hayatta her şey gönlünce olsun Bitlisli güzel kız.
                                                                                                                                                         PERİHAN SÜRDÜOĞLU


Klasik şeyler yazmak istemiyorum ama seninle anlatabileceğim fazla anım olmadı.Seni sınıfta lafını esirgemeyen,düşündüğüyle konuştuğu bir biri olarak görüyorum.Tabi de yanlış anlama bu senin ne kadar dürüst olduğunu gösterir.Ben seni dürüst tavrınla, cana yakın sohbetinle, iyi ve güler yüzünle hatırlayacağım.Yaşamında güzellikler ve mutluluklar senin olsun.Eh yıllığı açıp beni görürsen de beni hep güzel hatırla.... )
                                                                                                                                                                   NUMAN KELEŞ

Şeker kız bittirdik mi onca zamanı şimdi... Artık dramalar da canlandırdığın o çeşit çeşit tiplemelere gülemeyecek miyim? Senden aldığım halay derslerine yenileri eklenmeyecek mi? Ne fena... ama seni hep bir gökkuşağı gibi hatırlayacağım Yasemin'ciğim. İçinde hayatın her rengini barındıran güzel ve anlamlı bir gökkuşağı... İyi ki tanıdım seni. Hayat boyu mutlu olmanı dilerim.
                                                                                                                                                                     HÜRRİYET YUNT

Her şey bizim Birten'le ders çalışmak için göçebe hayata atılmamızla başladı.Ve bu göçebe hayatın son durağı da sizin eviniz oldu.Senin ve Birten'in eve çıkması sonucunda artık Birten yerleşik hayata geçti ben ise hala göçebeliğe devam ettim.Fakat bu seferki göçebe hayatım diğerleri gibi değildi.Sanki evimdeymiş gibi rahat hissettim kendimi sizin yanınızda.Bu süre zarfındabir çok şey yasadık ve paylaştık.Farklı kültürden üç insan bir araya gelince neler yaşanır?Tahminleri okuyuculara bırakıyorum.Yalnız hiç unutmayacağım tek şey farklı müzik ve oyun kültürlerimizdi.Senin çeşit çeşit halayların Birten'in horonu benim ise özgün roman tarzım (!) bir araya gelince sınav haftası çabucak ve eğlenceli bir şekilde geçiyordu.
 Aklıma gelen çok şey var yazmak istediğim fakat anlatmaya başlarsam içinden çıkamam diye korkuyorum.En iyisi kısa kesmek değil mi?Birlikte yaşadığımız  onca anımız var ama önemli olan bütün bunları geleceğe taşıyabilmek.İnşallah biz bunu başaranlardan oluruz.                                                                                                                                                                              BURCU SUNA

Masum bir çift bakış, gülümseyen bir yüz, etrafına neşe veren, en önemlisi insanlara yoldaş olarak sıcaklığından bir parça verip onların eksiğini tamamlayan cantanem… seni tanımak hayatıma dair yaptığım güzel şeylerin başında yerini aldı. Yaptığın güzelliklerle hayatıma renk katman benim için harikaydı. Öyle güzel bir yüreğin var ki, inşaallah hayatına dair her şey o yüreğin gibi muhteşem olur. Aynı yolda yürüdüğümüz bu yoldaşlığın, dostluğun, kardeşliğin hiç bitmemesi dileğiyle yolun açık olsun Bitanemmm. Hiçbir zaman gülümsemeyi unutma sana çok yakışıyor:))
                                                                                                                                                                    ZÜLEYHA HERZEM

Canım benim. Çok güzel yılları geride bıraktık. Senin gibi biriyle tanışmak çok huzur verici. Seni hep o meşhur laflarınla hatırlayacağım. Ama en çok dersin ortasında bir türlü anlam veremediğimiz açıklamalarınla bir yandan hayrete düşerken bir yandan kahkahalara boğduğun günlerle hatırlayacağım. Bize öğrettiğin meşhur halayları, bize yaptığın kısırları, lahana sarmalarını hiç unutmayacağım:)). Aslında halayları unuttum ama neyse karıştırmayalım orasını:)). Senin kadar dürürst, içten insanları tanımak gerçekten çok zor. Hayatımın hep bir yerinde olmanı istediğim insanlardan birisin. Gözümün önüne geldiğinde o tatlı yüzün, hepsi çok güzel günlerdi diyerek gülümseyeceğim. Umarım hayatta ki tüm beklentilerin gerçekleşir. Tüm zorlukları atlatıp huzurlu bir yaşam sürdürmen dileğiyle…
                                                                                                                                                            HATİCE KAZANCI

Geceleri   dama çıkar yıldızları seyrederdimİçlerinden en parlak olanın benim olmasını isterdim.Çok merak ederdim gündüzleri de yıldızlar var mıdır,varsa geceler kadar parlak mıdır ?Bir gün yine yızları seyrederken anneme sordum:”Anne yızdızlar gündüzleri de çıkar mı?Yine böyle parlar mı?”dedim.Annem dedi ki:”İyi bakarsan gündüzleri de yızdızlar var ve parlar.”dedi.Hiç anlamamıştım.Gündüzleri göremiyordum yıldızları.Sonra seni tanıdım ve ne kadar sanşlı olduğumu düşündüm.Sen benim hem geceleri hem de gündüzleri parlayan yıldızım oldun.Yıldızlar bazen kayar ama sen hiç kayma,hep baktığım yerde ol.Işığınla hayatımı aydınlattığın için teşekkür ederim…                                        
KADER DOSTUN ÖZLEM

Bütün cümleler tanışma anları üzerine olur.Ama bizim tanışmamız daha birbirimizi görmeden olmuştu.Özlem seni bana anlattığı zaman hayalimde sana başka başka özellikler yükledim ve bunlar hep çok iyi şeyler oldu.Yine sınav haftası sınavın vermiş olduğu kaygıyla koridorda beklerken seni gördüm ve senin Yasemin olduğunu anladım.Çünkü hayal ettiğim kişi sendin.Aslında buradan Özlem’e de teşekkür etmem lazım.Bana  senin gibi iyi bir arkadaş,dost ve gelecekte iyi kötü anlarımı paylaşacak bir insan kazandırdı.Güler yüzün,temiz yüreğin her gün biraz daha sana yakınlaşmama vesile oldu.O kadar içten ve samimiydin ki sevinçlerimi ve hüzünlerimi tereddüt etmeden paylaşabildiğim bir insan oldun.Umarım sadece bu yazdıklarımı okuyup hatırlayacağın bir kişi olmam,dostluğumuzun bir ömür boyu devam etmesi dileğiyle…”Uy lina:))”
NURŞEN
Bir varmış bir yokmuş.Evvel zaman içinde kalbur saman içinde.Küçük,kömür gözlü,kömür saçlı,ağzı dualı bir kız çocuğu varmış.Bu küçük kız çocuğunu rüzgar Kars’tan Konya’nın Meram’ına kadar sürüklemiş.Günün birinde sarı bir kızla tanışmış bu küçük kız.İşte o anadan itibaren hikayemiz başlıyor…Bu sarı kızın öğrendiği ilk şey küçük,esmer kızın en büyük tutkusunun”deniz”olduğuymuş.Deniz onda güven ile güvensizlik,özgürlük ile tutsaklık,günah ile sevap,karar ile karasızlık gibi duygular uyandırırmış.Bakın bu sarı kız küçük kara kız için neler söylüyor:’O gözümün nuru,vazgeçemeyeceğim,bahçelerdeki yasemin kokusu,fırından yeni çıkmış ekmeğin kokusu,yağmurdan sonraki toprağın kokusu,bir bebeğin saf gülüşü,şimşeğin çakmasındaki sesin şiddeti,bir annenin çocuğuna beslediği güven,sevgi,aşk,inanç…Bu şekilde sayfalarca yazabileceğimi biliyorum ama ne kadar yazsam da eksik kalacağının da farkındayım.Konya’nın bana hediyesi o.Sabah kalktığımda gördüğüm güzel yüz,geceleri konuşmaktan,dertlerimi anlatmaktan sakınmadığım inançlı beden…Canım,ciğerim o.İki yıldan fazla oldu beraberiz geceli gündüzlü.Soğuk evimizi sıcacık gülüşüyle ısıtan yine o oldu.Şu satırları yazarken aklıma pek çok şey hücum etmekte…Ankara’ya gidişimiz,Nevşehir’e…Halay çekmekten ağrıyan bacaklarımız,ağlaştığımız günler,gülmekten hıçkırıklara boğulduğumuz zamanlar hatta trafik kazası bile yaptık beraber:)).Omuz omuza diz dize izlediğimiz diziler,filmler,temizlik yaparken dinlediğimiz şarkılar,çıktığımız pazarlar,birbirimizle kafa bulduğumuz anlar…Unutulur mu?Hayır.Şu anda şunu da fark ediyorum ki anlatılamıyormuş da.İki yıldır gördüğümüz rüyadan hiç uyanmamak dileğiyle,içindeki çocuğun hiç büyümemesi dileğiyle,beni hiç unutmaman dileğiyle…Canımın canımın taaa içi.Mutlu ol demiyorum çünkü mutlu olacağından eminim.Sen istesen de istemesen de yakana yapışacağımdan emin olabilirsin.2 ay sonra ayrılabiliriz ama.”Geleceğim diyorum geleceğim sana.Ne olur takvim sorma bana.Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.”Masalların hep bir sonu vardır ama bu masal hiç bitmeyecek.En derin sevgilerimle.Birten’in dünyanın en güzel kokan Yasemin çiçeğine…
BADEMŞEKERİN