16
FATMA PALAMUT'un YILLIK SAYFASI
Hayat tarlasında bir yonca fark edilmez çoğu zaman uzaktan bakıldığında, haykırmaz gösterişli bir çiçek gibi ben buradayım diye. Sessizdir, değilmiş gibi sanki varlığı. Onu bulana muhteşem bir hediye. Değerini bile bile sessiz kalmak yine, mütevazılık bu olsa gerektir belki de. Ama değişir değer rüzgârının yönü onu fark eden bir çift göz şahitliğinde. Dört yaprağı sahiptir çünkü o yonca, dört odalı kalp evinin her birine hitap edercesine. Buydu işte onu milyonda bir yapan, buydu bulanın aklını şans yüreğini umutla dolduran ve bir ömür kıymetle saklanılacak olan. Anlatıyorum seni üzerime düşen yağmur damlalarına. Hani diyorum her birinizi bir melek indiriyor ya, sonra tekrar dönüyor sizi bırakıp semaya. İşte o meleklerden biri tekrar dönmedi oraya. Çünkü karışmıştı getirdiği damla, gözlerimden süzülen dua gözyaşlarına. O duaya âmin oldu işte o melek dostluk nedir, kardeşlik nedir birde onda görmeniz gerek. Pırıl pırıl yüreğini hayranlıkla seyrederek, adını soruyorlar sonra bana merakla diyorum sizi getirenlere sorsanıza, sorsanıza bir zamanlar aralarında gezdiği ve ona hayran yıldızlara. Adını haykıran yağmur damlaları var İstanbul’da. Mustafa KILIÇARSLAN
Sende, senin içinde bir şey var sanki ruhumda ama öyle bir şey ki sanki zamanın ötesinde. ve o şeyle birlikte ben sana çekiliyorum hep. Kim bilir belki de ezelde bir yakınlık oldu aramızda, biz hatırlayamıyoruz. Seni seviyorum… o üç noktaya bakınca aklıma, seni bana bildirenin bize verdiği zaman geldi, ben seni hem tanımıyorum hem de sanki çok iyi tanıyorum, bu zamanın içinde nasıl bir zamansızlıkta tanımış olabilirim ki seni, bence bu gönül sana başka bir zamanda, zamansız bir zamanda yakınlaşmış olabilir. Hivda Nur BİLGİÇ
Tatlım benim, sen benim üniversitedeki ilk arkadaşım oldun. Her zamanki samimi, sıcak havanla gönlümü çaldın. Pencere kenarlarında az mı dertleştik, sinemalarda ağlaştık. Bu şekilde iyi kötü anılarımız oldu ama dönüp baktığımda sen hep iyi karelerdesin. Hayat karşına sana layık insanlar çıkarsın, kimse seni üzemesin. Seni hatırladığımda yüzümde bir tebessüm olacak. İyi ki hayatıma girdin. Bana kattıkların için teşekkür ederim. Dostluğumuz daim olsun. Meryem Büşra YURTMAN
Güneşim canım benim… Seninle sohbet etmek, bir şeyler paylaşmak o kadar zevkli ve güzel ki. Sakin sakin dinleyişin, ışıl ışıl bakan gözlerinle insanın içini ısıtıyorsun. 23 Nisan çalışmalarımız, dans çalışmalarımızda geçirdiğimiz keyifli vakitler, dramadaki provalar derslerde aramızdaki sessiz iletişim benim için unutulmayacak anlar içinde. Hayatımda iz bırakan insanlardan birisin. Masumiyetin, temiz kalpliliğin yüzüne yansımış zaten. Hep de diyorum sana aydınlık yüzünü görünce içim açılıyor. Şeker kutum umarım hayat sana neşe dolu başarılı huzurlu bir yol sunar. Sıcacık gülüşlün hiç solmaz, güzel kalbin hiç kırılmaz gözlerinin ışıltısı hiç bitmez… Seni çok seviyorum. Gökçen GÜNER
Yaptıklarından ya da başardıklarından bahsetmek istemiyorum, önemli olan bundan sonraki süreçte yapabileceklerin. Benim nazarımda birçok şeyi başarabilecek, akıllı, sevecen, yalnızlığı seven ve şeker mi şeker bir küçük hanımsın. Sen çoğu insanın aksine sadece kendisini düşünmüyorsun gönlün engin denizler kadar cömert. Etrafına, yanan bir mum gibi ışık saçıyorsun yanarak tükenmeyi bile bile. Gönlünde zihninde rahat ve huzurlu olsun incinmemen dileğiyle. Fatih YETİŞGEN
Canım fatoşum, yolların ayrıldığı hayatımızın dönüm noktasına geldik, her şey gibi bu da bitti. Seninle dört yıl boyunca beraber olduk. Her zaman cana yakın davranışlarını, temiz ve saf kalbini, sınıftaki davranışlarını takdir etmişimdir. Bu sınıfta senin gibi biri olduğu için çok şanslıyım. Sınıfta kimin canı sıkkın görünse hemen onun yanına gider halini hatırını sorarsın. Kendinin ve etrafındaki insanların farkındasın. Yapıcı ve yaratıcı bir o kadar da alçak gönüllüsün. Sen olmasan ne yapardım acaba? Derslerde bir türlü not tutamıyorum ve her vize ve final öncesi notları alıyorum. Tiyatro dersindeki etkinliklerin, seda sayan… Sen bitanecik fatoşumsun inşallah. Safiye AKGÜL
canım arkadaşım, seni hayat dolu, kıpır kıpır yerinde duramayan halinle hatırlayacağım. en bitkin, uykusuz olduğumuz zamanlarda gelip bizi canlandırırdın.''ne oluyor gençlik böyle size canlanın ya''derdin:))
çalışkan arkadaşım benim, inşallah bu başarın her zaman devam eder. İnanıyorum sen çok iyi bir öğretmen olacaksın Allah’ın izniyle. Öğrencilerinde senin gibi bir öğretmeleri olduğu için çok şanslı olacaklar. Kalbindeki sevgi, gözlerindeki ışıltı, yüzündeki gülümseme hiçbir zaman bitmesin. Canım benim iyi ki tanımışım seni. Hayatın boyunca her şey o güzel yüreğin gibi güzel olsun. Unutulmamak dileğiyle. Ayşe Nur AKYÜZ
Pek kıymetli küçük hanıma;
İnsan çoğu zaman maziye dalar. Daldığı zamansa oradan ya buruk, üzüntülü bir vaziyette çıkar ya da mutlu, mütebessim bir suretle özdeşir sanki o halin içindeymişçesine... İşte birisini hatırlamak onla birlikte olmaktır derler sana acı da getirse mutluluk da...
Sıramın hemen yanında oturan bir arkadaş... Mutluluklarımı ve dertlerimi paylaştığım nihayetindeyse benle birlikte sevinmiş ve benle birlikte üzülmüş, beni teskin etmiş, varsa bir karanlık ışığın nerede olduğunu göstermiş, mütevazı, yardımsever, çalışkan, şen şakrak bir arkadaş...
Maziye daldığımda ve beraber geçirdiğimiz günlere nazar ettiğimde ne güzel günlerdi derim ve tebessüm ederim. Arkadaşlık bu değil midir zaten diye kendi kendime sorduğumda evet güzel olan arkadaşlık budur derim rahatlıkla. Çünkü cevabının sende gizli olduğunu bilirim.
Bildiğin gibi güzel olan şeyleri tarif etmek imkânsızdır. Bu niyette olmadığımı da ayrıca belirtmek isterim.
Hatırlarsan sınıfta yapılan bir aramada çantamda kocaman bir tırnak makası çıkmış ve sonrasında kahkahalara boğulmuştuk topluca. Kendi hayatımız da içinde iyilik ve kötülüklerimizi sakladığımız, biriktirdiğimiz bir çantamız olsa gerek. Sözlerime son verirken çantanızın hep iyiliklerle dolu olmasını temenni ediyor; mutlu, huzurlu ve başarılarla dolu bir hayat geçirmenizi samimi dileklerimle istiyorum.
Sürçü lisan ettiysek affola. Hoşça kalın küçük hanım... Ahmet AKSU
Pala… hemşom, toprağım nörüyon bre! Ticaretten anlamadığımızdan bizi okutuyorlar ama olsun okumak güzel şey
) sınıfımızın çalışkan kızı. Çalışkan insanlar sosyallikten uzak olur genelde ama senin maşallahın var. Kayserinin havasından mı suyundan mı bilmem ama kıpır kıpırsın, ortama göre davranmak nedir çok iyi biliyorsun. Bu hemşonun her zaman yanında oldun. Bir dediğimi iki etmedin. Sınıf içinde doğaçlama oyunlarda güzel oyunlar çıkardık. Birinci sınıfta sorsalar Fatma çıkıp tahtada ponpon kız olup dans eder mi diye, yok artık der gülüp geçerdim. Ama yaptın, dizi kızları canlandırırken çok eğlendirdiniz bizi. Azmin, kendinden emin duruşun örnek alınması gereken yönlerin. Ama derslerde kafanı hiç kaldırmadan not alıyorsun. Bu yönünü değiştirmek lazım.(saf çıkarcı kişilikle) ”yaz bacım yaz vizelere not lazım” artık yazdıklarını alırız. Pasta börek sözünü unutmadım. Kayseri’ye gittin geldin hani pastalar? Yok, yine açız. Toprağım, kayseri ortak noktamız bir gün elbet karşılaşırız.
Kendine iyi bak yaramaz hemşon Alican…-yeşilkent(Avşar diyarı) Alican ATASEVER
Canım arkadaşım, seninle kimi zaman aynı sırayı paylaştık, kimi zaman bir parça kağıt, bir küçük kalem..ilk senelerde uzun uzun gördüğümüz dört sene bir rüzgar gibi geldi geçti. Bazen geçmişte bir yolculuğa çıkmak o eski günlere tekrar dönmek istiyorum. Eskilerden bir kız duruyor karşımda o keskin bakışları, yeşile kaçan gözleri ile etrafa gülücükler saçan bu kız bütün içtenliği ile yanıma gelip ismimi soruyor bana.
Hiperaktifliğin, bir anda bir role bürünebilmen senin farklı olduğunu gösteriyordu zaten. Etkinliklerin, organizasyonların vazgeçilmezi. Kimi zaman küçük bir anasınıfı öğrencisi, kimi zaman bir kanguru kimi zamansa köylü bir ev kadını..ve tabi ki akıllara kazınan seda sayan rolün. Bir dönemlik büyük Aymanas maceramız. Sabahın köründe uykularımızdan feda edip de genelde kaçırdığımız otobüsler. Dört yıla çok şey sığdırdık. Mutluluklar bide vize final haftaları yaklaşırken girmeye hazırlandığımız depresyon süreçlerimiz… Yazımı burada bitirirken bilmeni istediğim tek şey: “seni seviyorum” (şimdi diyeceksin “lan Esra, Derya ile bana aynı şeyi mi yazdın?” ama ne yapayım ben ikinizi de çok seviyorum) hayat sana mutluluk, güzellik getirsin; kötülükler senden uzak olsun. Esra AKBULUT
Dostum Fatma’ya üç buçuk senedir yaşadıklarımız bir bir geçiyor gözümün önünden. Okula ilk geldiğinde Fatma’yla Zeynep’e sınıfı sorduğumda senin ne kadar başarılı bir kız olduğundan bahsetmişlerdi. Sadece onlar mı sınıftaki herkesin aklına Fatma deyince çalışkanlık ve başarı geliyordu. Senin eski edebiyata hayranlığın vardı. Her dersi severdin ama Osmanlıca ve Eski Türk Edebiyatı dersine daha büyük bir ilgi duyardın. İkinci sınıfta eski edebiyat dersi bitmesine rağmen ilerleyen yıllarda başında “eski” bulunan her dersi almaya gayret ettin. Aklıma birden çok hızlı bir kız olduğun aklıma geldi. Yerinde duramazdın, bir oradaydın bir burada. Bazen Esra sen ve ben çarşıya giderdik ve hani sen çok hızlı yürürdün ben arkandan yetişemezdim “kızım, biraz kız gibi yürü.” Derdim sana. “lan” demenin bile sana özgü bir söyleyişi vardı benim için. Çok neşeli biriydin ama bazen de hüzne gark olurdu yüzün. “başkasın, bugün başka hal var sende.” Derdim sana ve sen bunun üzerine anlatmaya başlardın. Başkalarını üzmemek adına hep kendini üzerdin. Hatta hıçkıra hıçkıra ağladığın günlerde olurdu. Bunun yanında sınıfta herkesle muhabbetin vardı. Sınav zamanlarında sınıfın büyük kurtarıcısıydın. Notlarını herkesle paylaşırdın. Güzel not tutmanın yanında rol yapmayı, kılıktan kılığa girmeyi de iyi becerirdin. Her rolünü hakkıyla yerine getirdin ve bizleri çok mutlu ettin. Tüm bunlar bize ne kadar kazanç sağladı bilemiyorum ama dört yıllık üniversite hayatında senin gibi bir dost edindiğim aşikâr. ALLAH her daim iyilerle karşılaştırsın ve mutluluğunu daim eylesin inşallah. Derya YAŞAR
Canım arkadaşım Fatma dersler konusunda sınıfımızın birincisisin.
) Ama bence bundan daha önemlisi sen benim yüreğimde ve eminim ki diğer arkadaşların da yüreğinde hep birinci oldun. Bunun en önemli sebebi de iyi kalpliliğin, samimiyetin ve içtenliğindir bundan eminim, sınıfta hep yüzü gülen sayılı arkadaşlardan birisin seninle olan samimiyetim de emin ol o gülen yüzünden kaynaklanıyor, ben senin için her şeyden önce işte hep bu tebessümlü yüzü ümid etmek istiyorum, çünkü sen gülmeyi hak ediyorsun. Umarım hayat da sana senin gibi güler neticesinde de sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürersin, sağlıcakla kal arkadaşım. Cihat OKYAR
Önümüzdeki sene öğretmen olsan da sen sınıfımızın Minik Fatma’sı olarak kalacaksın, arkadaşım. Sunumlarda Minik Fatma olarak okuduğun şiirler hep hafızalarda kalacak. Şunu da belirtmeliyim ki nedendir bilmiyorum Fatma deyince benim aklıma hep düzen ve istikrar geliyor. Her işini belirli saatlerde yapan, belirlediği kuralların dışına çıkmayan, etrafındakilere hep örnek olan ve tabi ki girdiği ortama pozitif enerji saçan… Sabahları herkesin yarı uyur gezdiği zamanda sınıfa girip “Herkese günaydın!” diyerek sınıfın o karamsar halini yok etmeye çalıştığın ve etrafa gülücükler saçtığın halini hep hatırlayacağım. Umarım hayatının geri kalan kısmında yeni başlayan her güne böyle içtenlikle başlarsın. Her şey gönlünce olsun değerli kardeşim… Kadir ÜNLÜ
Sevgili staj arkadaşım Fatma. Seni her düşündüğümde ilk aklıma gelen pozitifliğin, çalışkanlığın ve her şeyi en iyi şekilde yapmaya çalışıyor olmandı. En çok hoşuma giden davranışın, sınıfa her girdiğinde gayet enerjik bir şekilde ‘günaydın arkadaşlar’ diye herkese seslenmendi. Bunu dört yıl boyunca sadece senden duydum ve bu sesi her duyduğumda ben o güne, derse daha iyi başlıyordum hep. Az daha unutuyordum ders ve not konusundaki yardımlarını hiç unutmayacağım, her şey için teşekkür ederim. Allah sana başarıların en büyüğünü versin çünkü sen bunu hak ediyorsun. Yunanistan’a da bekliyorum muhakkak. Unutulmamak dileğiyle seni seven Emine KASAP
Yosun gözlüm, canım arkadaşım benim dört yıldan sonra bana o sıcak gülümsemeni ve mis gibi kokunu hatıra bırakıp gideceksin
( ama aklımda uyumlu, sevdiği insan için yapılabilecek bütün şeyleri yapan fedakâr bir insansın.
) yıpratma kendini tatlım asla kuzum ha babaanneni görmeden duyduğum kadarıyla bile sevdim
) düzenli sorumluluğunun farkına genç yaşta varmış kardeşim unutmayalım birbirimizi. Gülsüm YARIŞ
Canım kardeşim!
O sert görüntüsünün altında yumuşak, pırlanta gibi bir kalbe sahip olan değerli insan! Çok sıradan bir söyleyiş olsa da işte bu nokta sözün bittiği yer. Ama yine de senle ilgili bir şeyler yazmasaydım bu okuldan gözüm arkada giderdim. Zaten bu yüzden de son anda karar verdim yazmaya.:)
Birlikte geçirdiğimiz bunca sene boyunca iyilikler, kötülükler; güzellikler, çirkinlikler; sevinçler, hüzünler ve daha neler neler görmedik ki? Ama bu kadar yaşanmışlığın içerisinde gördüğüm en güze şey ise senin o çocuk masumiyetindeki gülümsemen. Gülmek sana, hele de o koca yanaklarına o kadar çok yakışıyor ki. Bununla beraber yine de senden korkmuyor değilim. E ne yapayım? Bu dünyada kaç kişi sandalyeyle dövülmekle tehdit edilir ki?
Canım kardeşim! İnşallah ömrün boyunca hep iyiliklerle karşılaşırsın. Her daim mutlu olman dileğiyle... Mümin TUNA
Fatma Meliha Palamut… Yolun başında sadece okul arkadaşım ama daha sonraları aynı çatı altında yaşadığım candan bir dost, yoldaş, sırdaş… Hani cevher yerin derinlerindedir, değerlidir ya öyle kolay bulunmaz, emek ister. İşte ben de gönlün halsiz, sözsüz konuşarak birini aradığı anda buluverdim. O cevher gibi dostluğunu. Birlikte geçen günlerimize bitecek diye üzülürken aynı zamanda gelecek günlerimize umutla bakabilmeyi öğrendik. Ve artık yolun sonu… Yakın olması neyi değiştirir ki sonun; gönüllere mesafe girmedikten sonra… Dostluğumuzun baki olması duası ile. Esra CİHAN GÜZEL
Sevgili kardeşim Fatma. Sınıfın ağır ablası ve bazen aşırı asabiyet göstergesi ile beni korkutan, sınıfın renklerinden biri olan ilk tanıştığım ve arkadaşlık kurduğum insanlardan olan ve de sınıfın haremlik selamlık olduğu dönemlerde bunu delerek sınıfın kaynaşmasına yardımcı olan Kayserili çalışkan arkadaşım… seni hep bu özelliklerle hatırlayacağım sevgili arkadaşım… Sağlık ve mutlulukla dolu bir öğretmenlik hayatına atılman dileğiyle. Mustafa YÜKSEL